1 Kasım 2018 Perşembe

Sivil Toplum ve Siyaset

-Birazdan burada tamamiyle öznel olan yorumlar okuyacaksınız.-

      Sivil toplum dediğimiz kavramı hangi tanıma sığdırabiliriz? Yardımlaşmak mı? Bence bu tanım fazlaca yetersiz kalıyor. Sosyal hizmet diyebilir miyiz? Bu haliyle resmi ve devlet tekelinde gibi durmadı mı?
Gelin size bu kavramı bildiğim gibi anlatayım. Yaşadığımız çevrede temel hak ve özgürlükler noktasında olumsuz şartlara sahip ya da bulunduğu durumun iyileştirilmesine ihtiyaç duyan bir kitle var (LGBT+ bireyleri, gençler, kadınlar, çocuklar, engelli bireyler, doğa, hayvan hakları vs.). Veya o kitlenin içindeki bir bireyiz. Devletin yardımcı olmadığı belki gözardı ettiği bu noktada amaçladığımız şey doğrultusunda örgütlendik. Burada kendimize, birbirimize, çevremize ve hedeflediğimiz kitleye kazandırdıklarımızı sivil toplum dışında bir kavramda bulamayız. Çünkü sivil toplum sadece hedeflediği kitleyi iyileştirebilmek için örgütlenen değil, aynı oranda da kendi kendini geliştiren bir alandır.
      Farklı kültürlere, inançlara, dillere, ırklara, yaşam şekillerine sahip, farklı hayat görüşleri ve fikirleri olan insanların "yaşanılabilir bir çevre" için verdiği ortak mücadele karşımıza elbette sivil toplum olarak çıkacaktır.
      Apolitik kalmak isteyen, apolitik olmaya çalışan veya bu örgütlülüğü her görüşten insanla sürdürebileceğini, böyle olmasının ona neler katacağını bilen insanlar sivil toplumla örgütlenmeyi ve ortak iyiyi birlikte kazanmayı tercih ediyorlar. Fakat farklı siyasi görüşlerden insanlar ise kendi istedikleri yönetimler doğrultusunda sivil topluma gerek kalmayacağını düşünüyor. Acaba hayallerindeki yönetim toplumun her yerine ulaşacak mı? Sivil toplum koluyla bacağıyla her noktada aynı özellikler sergileyen bir olgu değildir. Fakat devlet öyle bir olgu olması gerekirken; kulağını kapattığı noktada insanlar sesini sivil toplumla duyurmayacak mı?
      Diyelim siyasetin yalan ve çıkarlarla işleyen yönünü görmezden geldik. Ve "Z siyasi görüşü" ışığında sivil topluma gerek kalmayacağını düşünmeyi kabul ettik. (Ama kafamız nasıl güzel!)
Gönüllü örgütlülüğün insanlara kattığı tecrübeyi, bilgiyi, o duyguları ve o bilinci sivil toplum yoksa ne katacak?
     
      Hayatının her anında sivil toplum içinde olacak biri olarak söylüyorum ki, "bak bu sistem kurulsun sivil topluma gerek kalmayacak" diyen insanların benimsedikleri devlet insanları istediklerini elde ettiğinde, sivil toplum yine yerinde olacak. O devlet insanları gözlerini ve kulaklarını topluma kapattığında, onları yine sivil toplum açacak.


Bence yani :)

23 Haziran 2017 Cuma

Sivil Topluma Bulaşmak

      Kimsenin okuyacağını düşünmediğim satırlardan merhaba. Saat sabah 5de, detaylandırılması gerekilen bir proje fikri ve sivil toplum hayranlığımla bu blogu açma kararı aldım. Bir bilgim, ele avuca sığacak bir deneyimim olmamasıyla birlikte okuyucum da olmayacağı için sanırım kendime yazacağım. Okuyucumun olmamasını, canımız insanların sivil toplum hakkındaki bilgisini belki sonra konuşuruz. Şey, konuşurum.

      Aslında hikayem çok basit;
Sivil toplumdan bihaber olduğum vakitlerde, yoluma bir vakıf çıkar. "Aa neymiş ki bu" diye, hayatımdaki en güzel merak duygusuyla vakıfa yönelirim. O zamanlara kadar ilk defa duyduğum terimlerle boğuşurken, eğitim için düşerim yola. Artık resmen gönüllüyüm! Terimler, projenin basamakları derken, temel bir eğitim alırım. Eğitim ama ne eğitim! Türkiye'nin birçok yerinden gelen, aynı amaç için orada olan insanları gördüğümde işte tam orada sivil topluma olan hayranlığım tohumlarını eker.

Şuan sivil toplum meraklısı, genç bir gönüllüyüm aslında.

Bu konu hakkında ne yazabileceğimi düşünüyordum da, bir sürü şey, her şey; her şey! Çünkü olay şöyle işliyor; Sivil toplumun farkına varıyorsun ve sana uygun vakıf - dernekleri takibe almaya başlıyorsun. Düşüncelerin yeniden şekillenmeye başlıyor. Düşünce veya etnik kutuplaşmadan taraf değil de, iyinin tarafındaki işler için çabalıyorsun. Tabii bu herkes için farklı işleyebiliyor. Dileyelim, iyiden tarafa olunsun.

Bu anlattıklarımın nihayetinde, kendi sonsuzuma kadar bu alanda kalmayı istedim. Yani, hala istiyorum. Öncesinde planladığımdan farklı bir gelecek mi olacak, olsun. Olmalı! Bu insanlar bana o kadar hayran edici geliyor ki kendimi bir anda bir gençlik çalışanına bir şey sorarken buluyorum. Attığım mailler, aradığım insanlar, sorduğum soru şu "Nasıl sivil toplum çalışanı olabilirim?".

Tamam anladık gönüllüsün çok gönüllüsün ama, her seneni proje dolu geçir, üniversiteyi bir bitir diyor sakin yanım.

Nasıl olsa daha çok vaktin var! Daha önünde bitireceğin bir lisen var!
Merhaba 16 yaşındaki gönüllü, bekleyin gelecek hayallerim!


24.06.2017 05:50